Modern kapitalist toplumda bireyselleşme bir seçenek değil, kaderdir. Bireysellikten kaçma veya bize atfedilen bu rolün dışına çıkma gibi bir tercih söz konusu değildir. Her birey, toplumsal olarak üretilmeye devam eden riskler ve çelişkiler karşısında tek hareket etmeye, sorumlulukları yalnız başına üstlenmeye mahkum edilmiştir. Bu içselleştirilmiş bireyleşme durumunun sonucunda insanlar içinden çıkılmaz bir yalnızlığa sürüklenirler. Zamana hükmeden küresel belirsizlik ortamı insanları kolektif olarak hareket etmekten ve geleceğe dair adımlar atmaktan alıkoyar. Peşinde koşulan fetiş metalarından medet ummak çoğu zaman bir yanılsamadan öteye gidemez. Ortaya çıkan durum ise, şimdiki zamana tutunmuş tekil yalnızlıklar bütünüdür.
…………………………………………………
In modern capitalist societies individualization has become inevitable rather than voluntary. Avoiding it and rejecting the role attributed to us is out of the question. Each individual has been condemned to take responsibilities and face socially produced risks and conflicts alone. As a result of this internalized individuality, people are forced into unbearable loneliness. The global uncertainty of our times prevents people from moving collectively toward future goals. Running after fetish commodities provides only momentary glimpses of satisfaction. The consequence is simply the sum of singularities barely holding onto the present.
Sanatçılar / Artists:
Ardan Özmenoğlu, Arman Tadevosyan, Burçin Erdi, Carolyn Thompson, Daphna Talmor, Deniz Ünal, Gül Ilgaz, Pavel Kim, Recep Akar
Küratör / Curator:
Denizhan Özer