KAYIP THE LOSS

Ahmet Duru, Buğra Erol, Candan Öztürk, Deniz Rona, Evrim Kavcar

 

4 Eylül Sep / 5 Ekim Oct  2013

 

Daire Galeri, 4 Eylül – 5 Ekim tarihleri arasında Ahmet Duru, Buğra Erol, Candan Öztürk, Deniz Rona ve Evrim Kavcar’ın katılımlarıyla gerçekleşecek “Kayıp” isimli grup sergisine ev sahipliği yapıyor.

 

Bedelini ödemediğiniz hiçbir şeyin tadını çıkartamazsınız.” Eddi Anter

Emek, uğraş, çaba, irade ve azimle elde edilmiş her şeyin değerini elbette ki en iyi onu kazanan bilir. Bu ister bir diğerinin sevgisi ya da güveni olsun, ister mücadeleyle edinilmiş hak ve özgürlükler… Kaybetmenin acısı ise en ağırıdır. Zor kazanılır bazı şeyler hayatta: güven, sevgi, itibar, güç. Ama çok çabuk da kaybedilebilir. İşte o kadar hassastır elde etme ile kaybetmenin dengesi bu değerler söz konusu olunca… Ve bir kez kaybedilince, hiçbir şey aynı olmayacaktır…

Bu sergi kişisel ve toplumsal seviyede ters düz olan ve ani değişimler sonucu kaybedilen değerler üzerinedir.

Deniz Rona sergiye ‘Devre’ adlı performatif dokümantasyonu ile katılıyor. Çalışmanın hammaddesini bir saat boyunca asker üniformasıyla tek ayak üzerinde kesintisiz olarak Galatasaray meydanında durma performansının çekimleri oluşturuyor.  Sanatçı askerlikteki ceza pratiğini deneyimleme arzusundan yola çıkıyor. Kişisel otoritenin kaybolduğu ceza süresinin deneyimlendiği bu çalışmanın çekimlerinin Mart 2012’de yapılması da dikkat çekici. Videonun bugün yaşanan siyasal ortama izdüşümünü ise seyirci elbette ki kendisi yapacaktır…

Candan Öztürk ‘Sorgu’ adlı çalışmasında bir masa etrafına toplanmış, belli ki bir konuda yargılama yetkisine sahip iktidar sahiplerinin yüzlerindeki donuk, mesafeli ve vakur ifadede arar şüphenin izlerini. İtham edilen kişiye karşı güven kaybolmuş yerini sorgulayan bakışlar almıştır.

Ahmet Duru‘nun karakalem çalışmaları ise kayboluş anını konu eder. Bir uçak içindeki canlıların hayatlarını kaybetmeden az önceki saniyeyi ya da bir kazı çalışması için patlatılan dinamitleri resmeder sanatçı. Öyle bir an ki bir daha hiçbir zaman aynı olmayacaktır.  Sanatçı bu kayboluştan az önceki anı resimlerinde ölümsüzleştirir.

Buğra Erol, ‘Beni Güldür’ adlı çalışması ile sembolik iki nesne olan pilav arabası ve antidepresan hapları politik bir sahnenin parçası olarak kurguluyor. Günümüzde, çoğunlukla şehirlerde, içerisinde bulunduğumuz ve baş edemediğimiz çöküş dönemini atlatabilmemiz için bize sunulan antidepresan haplar, her tür kalabalığın arasından çıkabilecek, görmeye alıştığımız pilav arabasının içerisindeler. ‘Beni Güldür’ toplumsal çöküş içerisine sürüklendiğimiz ve bireysel olarak hareket edemediğimiz kapalı küçük bir kutu.

Evrim Kavcar sergide yer alan çalışmasında, İstanbul Üniversitesi’ne ait çok farklı bitki türleri barındıran Botanik Bahçesi’nin günümüzde rant amacıyla kaybolma tehlikesini ele alıyor. 70-100 yıllık bir emeğin kayboluşunu kendi sanatsal yaklaşımı ile değerlendirerek belgeleriyle sunuyor.

“Kayıp” , 4 Eylül – 5 Ekim tarihlerinde, Salı-Cumartesi günleri 11.00-19.00 saatleri arasında Daire Galeri’de görülebilir.